Mutluluk

   Bu fotoğrafı görünce "bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin" derim hep.
   Mutluluk öyle bir şey ki...Evet şey işte kavram değil, durum değil, tam anlamıyla şey. Yani tanımlanamayan...
   Ve düşündüm de pik noktası olmalı bunun. Öyle bir ana denk geliyorsun çünkü "daha mutlu olamam" dediğin. İşte o anda söylediklerin gerçekleşiyor yani daha mutlu olamıyorsun, inişe geçiyorsun, çöktüğünü hissediyorsun; dibe vurduğunu. Hatta "daha ne kadar böyle gidecek" diyorsun. Ardından tekrar çıkışa geçiyorsun; hayat güzel... İşte bu pik ve dip noktaları arasında yaşanıyor hayat, bir kısır döngüde; çıktığın kadar inip, indiğin kadar çıkıyorsun.

Erkek gibi kız

   İlk defa tanımıştım öyle birini hem tavır hem giyinişi...Fotoğraftaki gibi.

   Bir gün "hiç mi denk gelmez,görmeyiz bir yakışıklı" dedi
  
   O zaman şaşırdım pek tabii

   Karşı konulmuyormuş doğaya demek ki...

Fark

Vocal cord herkeste var oysa ki...

İşte aynı şarkı, farklı iki ses.

Ne bu aşk bir kedi ne de sen bir kurbağasın*

  
   http://fizy.com/#q/aşklar+eskir

   (Youtube'un azizliğine uğrayıp şarkıyı bulamadım ya neyse)
  
   Sadece "hiç bi şey olması gerektiği gibi değil" diyen kısmına takıldığımı belirtmek istemiştim. Yalnızca aşk için değil her konuda düsturum bu olsa ne beklentim olur ne de ondan doğan hayal kırıklığı.

   *Şarkının aslında kuş olsa da benim için kurbağa prensin ayrı bir yeri vardır. :)

İşin Aslı

  
   Ben hiç mükemmel değilim, belki de sıradan biriyim.
   İşin aslı sevgilim; sen bana fazla iyisin!..

Eller...

   Elin adamı nereden bilsin, düşünsün tertip düzen dedim. Adam neyse de kadını da bilmez mi; dikkat etmez mi hiç! Aah ah eller kıymet bilmez dedim. "Eller kadir kıymet bilmiyor anne" şarkısı geldi aklıma. Kibariye söylüyormuş; zaten pek bir arabesk. Bizim kına gecelerinde kullanılır; ağlatmak için birebir! 

Koku

  
   Bazı insanlar kokularını bırakır ardında. Bazen sevdiğim parfümlerin çiçek kokusu kimi zaman da kesif bir ten kokusu. Dün insanları yanıma yaklaştırırken bu özelliklerine çok dikkat ettiğimi, adeta sınıfa soktuğumu farkettim. Sen de buna göre bir şekilde sınıflandırıldın yani ;) 
   Zamanla gelen düzeltme :) bu haftaki uykusuzda bu konuya değinmiş Ersin. Aslında değinmek ne kelime hislerime tercüman olmuş.